Hanley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel’den Açıklamalar

Burak Demirel, Türkiye’de gayrimenkul yoluyla vatandaşlık alanların birkaç yıl sonra gayrimenkulünü sattığını belirterek, vatandaşlık programının devlet için kârlı olmadığını ifade etti.

Uluslararası yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık konularında danışmanlık veren Henley & Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel, 400 bin dolara gayrimenkul karşılığında vatandaşlık verilmesi konusunda,
“400 bin dolar yerine 150 bin dolar olsun ama bu bağış olarak alınsın. Çünkü devletin programdan kârı olmuyor. 400 bin dolara ev alan kişi, birkaç yıl sonra evini satıp gidiyor” diyerek programdaki zaafiyeti eleştirdi.

Hiçbir vatandaşlık programında açık piyasadan mülk satın alma opsiyonu yok

Demirel, Türkiye’nin yürüttüğü gayrimenkul yoluyla vatandaşlık programına ilişkin olarak,
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu programı danışmanlık almadan çıkardı. Dünyada en çok talep gören programlardan biriydi. 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkınca taleplerde duraksama oldu.” dedi.

Ayrıca, profesyonel olarak tasarlanmış vatandaşlık programlarında, açık piyasadan mülk satın almak yerine devlete finansal katkı sağlandığını belirtti. Türkiye’de ise yatırımcıların gayrimenkul alarak vatandaşlık aldıktan sonra evlerini satarak ayrıldığını, bu durumun ülkeye kalıcı bir katkı sağlamadığını ifade etti.

Devletin programda kârı olmuyor

Demirel, mevcut 400 bin dolarlık gayrimenkul yatırımının yerini 150 bin dolarlık bir bağışın alması gerektiğini ve bu şekilde programın daha faydalı olacağını dile getirdi. Örnek olarak, deprem sonrası Müslüman ülkelerden bağış taleplerinin arttığını ve bağış temelli bir sistemin ülke kaynaklarının önden ödenmesi olarak düşünülebileceğini belirtti.

Dünyadan örnekler

Demirel, Malta ve Karayip ülkelerinin vatandaşlık programlarına da değinerek, bu ülkelerdeki programların yatırımcıya belirli bir oturum süresi ve detaylı güvenlik soruşturması sunduğunu söyledi. Montenegro gibi ülkelerde ise mülk alımının devlet tarafından belirlenen bölgelerde yapılmasının zorunlu olduğunu ve ayrıca bir bağış şartı bulunduğunu belirtti.